• eger iyi muhabbet koyamazsanız, elinizde bidonla en yakın karakolu aramayla devam eden hadisedir. bidonla benzin satılmamakta, karakoldan izin kagıdı istenmektedir.
    (bkz: birsey biliyorum da soyluyorum)
  • minibüsle girmekten daha düzgün bir hareket.
    (ara: minibüs girmesi)
  • araba takıntısı ile yaşayan akıl hastanesinden ipini koparmayı başarmış birey davranışı..
  • immanuel tolstoyevski efendinin en sevdigi hobilerinden biridir. kendisine yuz defa "abicim bak habire benzin isigi yanarken dolaniyorsun, maymun gibi kalacaksin bir gun yolda" demelerimize zerre aldirmadan gariban arabayi sepulveda boulevard yokusuna suren konu mankeni kucuk immanuelimiz, eglenceli eglenceli birsey anlatirken birden surati degismis, beti benzi atmis akabinde got olan insan nasil birseydir bize canli ornegini olusturmustur. sonra en yakini bilmem kac mil otedeki benzin istasyonuna gitmek icin sehrin ote yaninda trafige takilmis olan arkadasini yaklasik bir saat bekleyip bir de benzinci de bidon pazarligi yapmasi isi tuzu biberi tabii..
  • lav silahıyla girmekten son derece akıllıca bir harekettir.
  • ikiyuzlu, kisiliksiz, kahpe insanlarin yapacagi bir hareket.

    yani adam (kadinlar bu kadar hazirliksiz yakalanmiyorlar pek, yakalansalar da sucu kocalarinin, evli degillerse herhangi bir erkegin ustune atabilme yetenegine sahipler nasil olsa) o bidonu arabasina koyacak kadar ongorulu, eyvallah. lakin gostergeler diyarinda pek de gozalici bir yere sahip olmayan benzin gostergesinin bir amaci oldugunu, o ampulun (biliyorum ona led dendigini, ben aptal degilim muhendisim) tipki lassienin dunyanin en gerizekali ailesine ogullarinin kirkinci kez kuyuya dustugunu anlatmaya calismasi gibi bize birseyler soylemek icin debelendigini idrak edememesi, ve bu yanip sonen isiklari atilganin koprusundeki luzumsuz neon danslarina olan asinaligi yuzunden onemsememesi affedilecek gibi degil.

    kisa cumleler evrenine gecis yaparsak, diyecegim odur ki, madem o bidona sahip olacak kadar macgayversin, 50-60 km'dir "cok kan kaybettim... burasi cok soguk..13. dairenin vosvosuna onu sevdigimi soyleyin" diye goz gore gore bosalan deponu niye doldurmadin? bu ne tutarsizliktir? bu dengesiz ikizler insanindan hayir gelir mi, onun cocugunuzun anasi babasi olmasini kabul eder misiniz? bu insanlar yanlarinda surekli alci bezi tasirlar, sonra da 2. kattaki evlerinden esya bosaltirken, asagida bekleyen arkadaslarina buzdolabi atarlar.

    uzun sozun kisasi, benzinciye bidonla giren insanlardan uzak durun. ote yandan benzinciye elini kolunu sallayarak giren yayalara ise sevecenlikle yaklasin. digerlerinin aksine, bunlarin ne benzini, ne bidonlari vardir, tum hayatlarini boyle bir bosvermislikle yasarlar. arabalari bile olmayabilir aslinda, onu bile hatirlamayacak kadar dalgindirlar. kisacasi bunlardan zarar gelmez.

    lakin bazi essek sipalari, bu insanlarin safligindan istifade edip, kic kadar bidonu 15 dolara (ici bos) satmaya kalkarlar ki, iste o zaman "baslarim kapitalizmine de, serbest piyasa ekonomisine de, dalgali kuruna da" nidalari ve eski sovyet milli marsi esliginde benzinci tartaklanmaya baslanir.

    zira bu zihniyet, hatirlayacaginiz gibi daha once de big lebowskide, vurdumduymaz kahramanlarimiza, olen arkadaslarinin kullerini 200 dolarlik tupun icine koyarak vermeye calismistir. nasil ki bu durumun cozumu kosedeki bakkaldan tedarik edilmis bir kraker kutusudur, benzin sanssizliginda da 1.5 litrelik bir pinar pet sise, en aerodinamik bidondan daha makbuldur.

    [not: aslinda bu anlayisa eristigimizde, yani benzini biten insanlarin hepsini bir tutmadigimiz surecen, gurunun su munasebetsizligi de daha iyi anlasilacaktir. (bkz: #7521619)]
  • özellikle molotof kokteylli saldırıların arttığı bugünlerde aklınıza bile getirmemeniz gereken eylem. hiç bir benzin istasyonu ne derseniz deyin ne yaparsanız yapın karakoldan kağıt getirmedikçe benzin veremem diye ısrar ediyor.

    geçen akşam izmir'de arabaların vızır vızır işlediği ana caddede kaldı arabam. 100 m. gerideki iki benzin istasyonu da arabayı yolun ortasında görmelerine rağmen nuh dedi peygamber demedi, bir gram benzini bile koklatmadı bana. hadi onu geçtim yoldan geçen polis arabasını durdurdum, durumu izah edip yardımcı olmalarını istedim. karşılaştığım cümle şuydu;
    " karakola gidin, biz bişey yapamayız o sorumluluğu alamayız"

    "yahu araba benim üstüme, ehliyet ruhsat yanımda, gelin beraber alalım benzini sizin yanınızda doldurayım depoya" diyorum, onların bana yine söyledikleri şey;
    "...o sorumluluğu alamayız, karakola gidin"

    sanki karakola gidince bana içişleri bakanı izin verecek benzin alabilmem için. senin gibi polis memurunun biri vermeyecek mi o izini? ama bunu 10 dakika boyunca anlatamadım.
    delirmemek elde değildi. hadi yolda kalmayı geçtim araba tehlikeli bir yerde duruyordu ve yağışlı yolda bir arabanın gelip çarpma ihtimali hiç de az değildi. neyseki iki polis arkadaştan biri baskılarıma dayanamadı yardımcı oldu. diğeri hala olmaz diye ısrar ediyordu. ehliyetimi ruhsatımı merkezden kontrol ettirdiler, benzini alıp arabaya koymak, polislerin ve benim yolumuza devam etmemiz 2 dakika bile sürmedi, ama bana ecel terleri döktürdü.

    aman diyeyimm sizi siz olun depodaki benzini köküne kadar kurutmayın canlarım.
  • oraya kadar yüründüğüne delalettir. yoksa ceren yok minibüs yok yani.
  • gece-karanlık-yolda kalan araba-arabada bırakılan birileri-kimsenin geçmediği bir yol-terkedilmiş gibi görünen benzin istasyonu-çalışmayan telefon-etraftan gelen tuhaf seslerden sonra benzin istasyonuna elinde bidonla girmek şeklinde gelişirse fazla yaşanmayacağının göstergesi oluverir bu hareket
hesabın var mı? giriş yap